12 Nisan 2004 | HÜRRİYET-OTO YAŞAM

 

 

 

Otomobilde geçmişe dönüş ‘moda’ oldu

Otomotiv dünyasının ünlü tasarımcıları ‘‘geçmişe dönüş modasını’’ tartışıyor. Mini, Beetle ve Mustang'le hız kazanan ve İngilizcesi ‘‘retro’’ olan geçmişe dönüş modası,

geçtiğimiz günlerde Kanada Otomobil Fuarı'nda düzenlenen bir forumda masaya yatırıldı.

Foruma BMW Group'un Tasarım Direktörü Chris Bangle, Mitsubishi Motors Tasarım Başkanı Olivier Boulay, Ford'un Kuzey Amerika Tasarım Direktörü Ed Golden, GM'nin Tasarım Direktörü David Lyon, DaimlerChrysler'in Tasarımdan sorumlu Başkan Yardımcısı David McKinno ile Nissan'ın Tasarım Direktörü Shiro Nakamura katıldı.

Geçmişte başarılı olmuş bir çok ürün, bunu sadece otomobil olarak değil, herhangi bir ürün olarak değerlendirebiliriz, geliştirilip yeniden önümüze koyulduğu zaman büyük heyecan yaratıyor. İnsanoğlu, geçmişte kendinden bir şey bulduğu ürünlerin, yıllar sonra yeniden önüne gelmesini ilgiyle karşılıyor. Bugüne kadar bu durum çoğunlukla giyim alanında kendini göstermiş, belli dönemlerde hep eski ürünler yeniden moda olmuştur. Bunu iyi değerlendiren uluslararası otomotiv firmaları da, geçmişte başarılı olmuş modellerini yenileyerek yeniden tüketiciye sunmayı bir fırsat olarak görerek, yoğun rekabette bir adım öne geçmeyi başardı.

MODA MİNİ İLE BAŞLADI

Kuşkusuz günümüzde otomotiv sektöründe yaşanan yoğun rekabet kendini tasarım alanında gösteriyor ve iyi tasarımcılar otomotiv firmalarının belki de en tepesine oturmuş durumdalar. Bir çok firma birbirinden yeni ve evrimsel nitelikteki tasarımlar ve yeniliklerle pazarda güç kazanmak için uğraşırken, bir çoğu eski moda otomobilleri yenileyerek günümüze taşıyor. Son yıllarda geçmişte büyük başarılara imza atmış modellerinin, tasarımcılar tarafından günümüze uyarlanması ‘moda’ haline geldi. New Beetle ile başlayan ve büyük başarı kazanan bu moda, Mini’nin yenilenmesiyle hız kazandı. Son dönemde bu başarıların ardından Ford'da yine efsanevi modeli Mustang'i orijinaline sadık kalarak yenileyerek ‘Bu akımda ben de varım’ dedi.

Otomotiv sektöründe moda olan bu durumu geçtiğimiz günlerde bir araya gelen dünyanın en iyi otomotiv tasarımcıları da değerlendirdi. İngilizcesi ‘Retro’ yani eski modaların canlandırılması olan kavram günümüzde otomotiv tasarımının en popüler konularından biri haline geldi. Ancak, her ne kadar bu durum moda olsa da, akıllara ‘‘hayal gücü ne oldu’’ sorularını da getiriyor. Renault'un Tasarım Direktörü Patrick LeQuement, otomotiv dünyasında Retro akımına karşı gelenlerin başında yer alıyor. LeQuement, Retro'nun gerilediğini ve yozlaştığını düşünüyor.

BMW Group'un Tasarım Direktörü Chris Bangle, Mitsubishi Motors Tasarım Başkanı Olivier Boulay, Ford'un Kuzey Amerika Tasarım Direktörü Ed Golden, GM'nin Tasarım Direktörü David Lyon, DaimlerChrysler'in Tasarımdan sorumlu Başkan Yardımcısı David McKinno ile Nissan'in Başkan Yardımcısı ve Tasarım Direktörü Shiro Nakamura geçtiğimiz günlerde Kanada Otomobil Fuarı’nda düzenlenen bir forumda bu konuyu tartıştı.

Tartışmanın moderatörlüğünü yapan Automobile dergisi Yayın Yönetmeni Jean Jennings, ‘Retro’ya daha çok zor durumdaki şirketlerin odaklandığını ileri sürerek tartışmayı başlattı.

Chris Bangle forumda ilk sözü alarak Jennings'in yorumu üzerine, Retro'nun Hamlet'i izlemek gibi bir şey olduğunu söyledi. Bangle, ‘‘Hamlet'in nasıl son bulacağını bilirsiniz ama yine de bir daha seyretmek istersiniz’’ yorumunu yapıyor.

GEÇMİŞE DÖNÜŞ MİRAS DEĞİL

Birçok tasarımcı Retro yani geçmişe dönüş ile mirasın aynı şey olduğunu düşünürken, birçoğu bunların farklı kavramlar olduğunu dile getiriyor. Shiro Nakamura, geçmişe dönük bir tasarımla (Retro) aracın hangi temellere dayandığının anlaşıldığını belirterek, ‘‘Retro tasarımın en iyi en iyi örneğini New Bettle ve yeni Mustang ortaya koyuyor. Miras tasarım ise daha çok tasarım ruhunun evrimini gösteriyor. Bu alana örnek Nissan'ın 350 Z modelini gösterebiliriz. Bu araç açıkça ‘Z' dir ama açıkça yeni ‘Z'dir eski ‘Z' değildir’’ dedi.

Bangle, Mini'yi de aynı kategoriye sokarak, ‘‘Yeni Mini orijinal Mini'nin modern bir yorumudur. Orijinaliyle aynı tadı verir. Orijinalini hiç bilmeyenler içinde bu geçerlidir’’ dedi. Ed Golden ise yeni Mustang'i bu kapsamdan çıkartarak, ‘‘Yeni Mustang'de tasarım konusunda bir çok yenilik var’’ dedi.

Orijinaline sadık kalanlar başarılı

Olivier Boulay bir otomobilin orijinalliğinin korunmasının başarı getirdiğini belirterek, ‘‘Porsche 911 başarısını orijinaline bağlı kalarak sağladığı evrimle yakaladı. Ama Mustang bu evrimi yakalayamadı. Neden yeni Mustang'in orijinaline benzetildiğini anlıyorum. Çünkü daha öncelikler işe yaramazdı’’ açıklamasını yapıyor. David McKinnon, ise retro tasarımın sadece şirketin geçmişindeki bir otomobile dayanmayabileceğini belirterek, ‘‘Örnek olarak PT Cruiser geçmiş tasarımları hatırlattığı için retro olarak görülüyor. Ama bağlantısı olan bir otomobil yok’’ dedi.

Geçmişe dönüş risk almamak için önemli

Retro'nun tasarımcılar tarafından kolay anlaşılabilir olarak tanımlandığını belirten Boulay, ‘‘Milyarlarca dolarlık riske girdiğiniz bir iş yaptığınız zaman, bilinmeyen bir şey yerine güvenli olduğu kanıtlanmış bir şey yaparsınız’’ yorumunu yaparken, Lyon, Boulay'ın sözlerine ekleme yaparak, ‘‘Eski otomobillerin çekiciliği sayesinde biz tasarımcı olduk. Evet, parasal durumlar da buna vesile oluyor’’ diye konuşuyor.
 


Ana Sayfa | Tüm Dizaynlar | Haftanın Dizaynları | Dizayn Gönder | Tüm Haberler | Forum | Hakkında | Site Haritası | Reklam Verin | e-mail